31 Ocak 2012

PORTAKAL DÖNDÜRMECE....

Kuzucuklarım mutfaktaki herşeyi salona taşıdıkları için bizim mutfak artık salonda yaşar hale geldi. :-))))
Dünde dede torun plastik kek kaplarının içine portakal koyup döndürmece oynamışlar.Daha sonra bende el becerisi için içine boncukları koyup yaptırdım.Çok keyif alarak oynadılar.Bu ara soğuk ve kardan dolayı evde kapalı kalınca herşeyden bir oyun çıkarmaya başladık.


en son gelinen nokta budur .....
Oğluşum poz vermediği için çekemedim.

KARTON BOYAMA....



Artık kuzularıma resim kağıtları küçük gelince ekonomik paket olan bez kutusunu açıp onlar için alanı genişlettim. Ve çok mutlu oldular tabii pastel boya ile yaptığımız için kıyafetlerde  bu işten nasibini aldılar. Ama olsun onlar mutlu ya gerisi boş....Aslıhancığımın sitesinde gördüğüm duvarlara yapıştırılan büyük boy resim rulolarından alacam İKEA dan ...

30 Ocak 2012

29 Ocak 2012

BABANNEMİZ VE DEDEMİZ GELDİ...

Torun sevgisi böyle birşey demek ki.... yaklaşık 8 yıllık evliliğim boyunca kayınpederim toplasan 4 kez gelmiştir evimize. Kızım siz gelin  derdi hep. Ama torişleri oldukdan sonra nerdeyse 2-3 ayda bir burdalar. Kuzucuklarım onlarla çok keyifli oluyorlar. Onlara istedikleri herşeyi yaptırıyorlar. Herşeyden önemlisi ebebeynlerin sevgisiyle büyüyorlar. Benim için farklı sevgilerin insan hayatında önemli olduğunu düşünürüm....
Bu arada bende biraz nefes alıyorum.

26 Ocak 2012

PATATES BASKISI....


Önce her zamanki gibi patatesleri yemeye çalıştılar. Arada da boyadığım patatesleri kağıda bastırdılar.

18 Ocak 2012

AYDA KİTABI...


Oğluşum iki gündür bu kitabı elinden düşürmüyordu.Bu akşam uyumakta zorlanınca ayda kitabını aldım geldim. tek tek sayfalarına bakıp durdu, fakat uyumayınca en son oğluşum kitabın uykusu geldi hadi onu yatıralım sende sessiz ol dedim. Oda yastığa yatırdı kıtabını ve onunla uyudu.

KİM BULACAK OYUNU....

Tırtılların 8-9 aylıkken aldığım Abc Yayınlarının seti ile her gün kim bulacak oyunu oynuyoruz.Uzun süredir elimizden düşürmüyorduk. başta tek tek kartları tanıttık. şimdi kartlarla oyun oynuyoruz. Kartlarda ilk sözcüklerim ve taşıtlarımdan setlerinin hepsi bilinir ve oyun bitince herkes birbirini tebrik eder. Çok keyifli tavsiye ederim.

17 Ocak 2012

İPE BONCUK DİZMECE....

Uzun süredir aklımda bu aktiviteyi yapmak vardı. En sonunda bütün malzemeleri bir araya getirdik. İlk başta ikisine de ipi ben tuttum öyle geçirebildiler. Şimdi defne kendi geçirebiliyor .mert her zamanki gibi deniyor ve sonra sıkılıp bırakıyor.

16 Ocak 2012

KARLI BİR GÜN



Mert ve Defne ilk kar yağışını cumartesi günü teyzelerinden gelirken gördüler.sürekli gökyüzüne baktılar. Fakat sitede çok kar tutmadığı için sadece biraz dışarıda durduk. Mert ağzını acip karları yakalamaya çalışıyordu. Pazartesi akşam saati bir anda gökyüzündeki bütün karlar yere düşmeye karar vermiş.Bunu gören Defne ve Mert ikilisi garfield gibi cama yapıştılar ve sonra her taraf kar tutunca hemen lahana gibi giyinip dışarı fırladılar. Hatta anne abartıp ayaklara çorap üstüne buzdolabı poşeti ve üstüne bir çift çorap daha giydirdi. Karda yürümeyi çok sevdiler .karlı bir gün kitabındaki gibi kurt kurt yapıp yürüdük Mert bize kar atmayı çok sevdi. Defne eldiven takmak istemediği için kara başta dokunmadı. Sonra annenin ikna etmesi ile eldiven giydi ve oda bize kar attı. En son eve çıkarken eldivenler çıkartıldı ve çıplak elle kar tutuldu. İkiside çok mutlu oldular. Fakat sonuç kötü oldu tırtıllarının ikiside hasta şimdi :-(((( resim çekemedik çünkü anne telefon almayı unutmuş yanına heyecandan.

6 Ocak 2012

NELER YAPIYORUZ BİR BİLSENİZ...

Dün almış olduğum 2'li tamamlama kartlarımı kızıma bir ikikere gösterdim ve şimdi .... yarısı nerde diyorum bana diğer yarısını bulup veriyor.Oğluşumda tabiki arabanın yarısını veriyor çünkü bütün derdi araba onun.
Aşkımın internetten indirdiği bir kaç eğitici program var. orda renkli kutular ve her renk için kıyafetli bir adam var.Bu eşleşme oyununu güzel yapıyorlar.Henüz ikisinde de konuşma çok yok.Ancak anne, mama ve gak gak var...Geç olsun temiz olsun demiş atalarımız değil mi?
Bazı nesnelerin eşlerini buluyorlar artık ...Örneğin bir yerde saat görünce bana hemen duvardaki saati gösteriyorlar.Hayvanlardan fili görünce oyuncak fillerini alıp geliyorlar.Yavaş yavaş herşey anlaşılmaya başlıyor ve bunları görmek beni gerçekten çok sevindiriyor.
Geçen gün meşhur çadırımızı kurduk ve çadırı çok seviyorlar,Çadır sayesinde içinde ve dışındayı öğrettim onlara.
Masa ve sandalyeleriyle, altında ve üstünde kavramlarını öğrendiler.Oğlum masanın altına geç diyorum geçiyor.Sandalyenin üstüne çık diyorum çıkıyorlar.
Baba, her sabah işe yollanılır ve küçük çanta için kavga edilir.Bu yüzden babaya bir çanta daha almak şart oldu.Çünkü aynı sıkıntı akşamda var çanta kapanın elinde kalır ve hemen gardolabının içindeki yere konulur.
Anneye yatak toplamada her sabah yardım edilir.Yastıkları vermek bizimkilerin görevi bazen dengeleri bozulup düşselerde çok keyif alıyorlar.
Kahvaltı masası hazırlanırken anneye yardım edilir.Ekmek, tencere altlıkları, çay kaşığı ve onlara zarar vermeyecek şeylerde kuzucuklardan yardım istenir.Yoksa ben nasıl yetişirim bu kadar işe değil mi? Oğluşum bu ara helikopter sesine takılmış.Sürekli dışarıdan bir ses duyup bizi camın önüne getirtiyor.Günümüzün çoğu camın önünde helikopter beklemekle geçiyor.Oğluşumu en kısa zamanda havaalanına götürüp uçak görmesini sağlayacağım. Kuzucuklarla hergün sulu boya calışması yapmaya çalışıyoruz. tabii bizim tırtıllar birşeyler çizmekten çok kabın içindeki suyu nasıl ele geçiririz derdindeler.Ama olsun mantığı anladılar en azından, önce suya fırçayı batırıp sonra boyaya sürmeye çalışıyorlar. Dünya için küçük ama onlar için çok büyük şeyler başarıyor kuzularım.... İyi ki varsınız canlarım...


1 Ocak 2012

Akvaryumdayız

Kuzucuklarımın tabiki de yılbaşı sabahı filan yok.onlar her gün sabah 07:00 da kalkıp güne başlarlar.Umurlarında değil annemle babam acaba bir gece önceden yorgunmudur yada bugün biraz uyumak isterler mi hiç düşünmezler...:-)))) Ama olsun onlar yeterki bizi her sabah uyandırsınlar.Tabi ki sabah 7 de kalkılınca saat 9 a kadar kahvaltı yapılır ve bütün işler biter.Hemen anne ve baba düşünüp kuzucukları için program yapar.Bugünde uzun süredir aklımızda olan floryadaki akvaryuma gitmeye karar verdik.Kuzucuklarım balıkları görünce delirdiler. Resmen balıkların önündeki camı aşıp o havuzların içine girmek istediler.Büyük olmasına rağmen bütün akvaryumu yürüyerek gezdiler ve her balığa ayrı ayrı bakıp mutlu oldular.

Ama en çokta maketten olan kutup ayısı ve penguenin yanından ayrılmak istemediler.Eve gelince de kitaplarından bana penguen, kutup ayısı ve timsahı göstermekden zevk aldılar.Şimdi penguen nasıl yürüyor dediğimde ayaklarını açıp paytak paytak yürüyorlar.