31 Mart 2012

BÜTÜN KIZLAR TOPLANDIK...


Uzun süredir canım arkadaşlarımla buluşamıyorduk.Esra'cığımın daveti üzerine Zeynep, Ablam ve ben buluştuk.Ben yanıma oğluşumu aldım.Arada ayrı takılıyoruz çocuklarla.Onlar içinde iyi bizim içinde iyi oluyor.Ve o anlarda diyorum ki tek çocuk hiçbirşeymiş..(ne yapayım iki tane olunca başka türlü düşünemiyorsunuz ki tek çocuk anneleri kızmayın sakın) Esra'cığım resmen bize ziyafet çektirdi.Vaktimiz masanın etrafında geçti.Oğluşumda benim yanımda oturdu arabası ile oynadı.Tuna, Ege ve Batu büyük olup daha hareketli oynadıkları için, Oğluşum pek aralarına katılmak istemedi.Hepimiz için keyifli bir gündü.Kuzucuklarımıza en son mum üfletme oyunu oynadık. bayıldılar... iki çakmak harcadık resmen... Güzel bir gündü herkese teşekkürler...

TUNAM....


İnsan kendi çocuğu olunca hele birde ikiz olunca inan etrafdaki diğer güzellikleri görmeye fırsatı olmuyor. Çünkü yakamdan defne yada mert düştüğü an biraz nefes alayım istiyorum.Tunamıda öpüp koklamayalı çokkkk olmuştu.

30 Mart 2012

BONCUK KAYDIRAGIMIZ...

Babamızla yaptığımız ilk aktivitemiz oldu.Kuzucuklarım boncuk kaydırağını çok sevdiler.İlerki günlerde araba için yapacaz . Bakalım o nasıl olcak...

BORNOZLU ŞEKERLİK...





TAVŞANIMIZ...

28 Mart 2012

PRENS VE PRENSES AKŞAM YEMEĞİNDELER...



Kuzucuklarım, yaklaşık 2.5 saat bizimle sofrada oturup güzelce yemeklerini yediler.Arada sıkılıp masaları turladık tabi ki ama sonra a sofrada şu var bu var deyip masaya geri dödük.Çok keyif alıyorlar dışarda yemek yemekden ama değişik ve bilmedikleri tatları yedirmekde zorlanıyorum.En basiti tüm çocukların sevdiği çileği yediremedim.Onlar masadaki narı ve kiviyi yemeği tercih ettiler.Anne değişik tatları önce kuzularına evde denetmeli sonra dışarda rahat yesinler.

27 Mart 2012

ÇUBUKLARA BONCUK DİZME...



BASKI ÇALIŞMASI...


Babamızın aldığı sünger baskılarla aktivite...

26 Mart 2012

PEMBE ÇANTAYIGÖRDÜNÜZ MÜ?


*

Tırtıl kızım, alışveriş merkezinde gezerken bir mağazaya girip bu çantayı kaptığı gibi çıkması bir oldu.Bende ne olduğunu anlayamadım ama yanıma gelip çantasının kendisinin olduğunu ifade eden sarılma hareketini yaptı.Ben önce ikna edip çantayı bıraktırmaya çalıştım.Ama benim diyor başka birşey demiyor.Sonunda çanta alınır ve çıkılır.Orda çalışan bayanda kızımı başka bir çantayla ikna etmeye çalışsada kızım bunu istedi.(biraz inatız galiba)Defne hanım şimdi dışarı çantasız çıkmaz.O bir hanfendi gördüğünüz gibi gören herkez çantasına bayılıyor.Bende kızımın zevki diyorum :-))))

OĞLUMUN KEKİ...


Misafirimiz gelecegi için en basit yiyecek olan kek yapmaya karar verdim. Oglusum mikseri görünce hemen tezgaha çıkmak istedi.Bende engellemedim. Bana gercekten hiçbir yere sıçramadan keki o çırptı. Oğlum, bak böyle tut sakın kaldırma dedim ve o öyle cirparken ben kekin sütunu, yağı ve ununu koydum.Benim oğlum gurme olacak büyük ihtimalle.Ve tatbiki de hayatımda yediğimen güzel kek oldu. Misafirlerim bu keki kim yaptı deyince Mert, ben diyor büyük zevkle...

ROKETİMİZ....

Ayda kitabında ki roketi buyuk bir zevkle 5,4,3,2,1 deyip aya göndermeyi cok seviyoruz. Bende, bundan esinlenerek roket yaptım.

25 Mart 2012

HARİKA BİR PAZAR..

Kuzucuklarımla güne 8'de merhaba deyip bütün enerjimizle yatağımızdan kalktık.Babamız biraz daha uyusun diye ben kuzucuklarımla kahvaltı hazırladım.Onlar benim en büyük yardımcılarım.Kahvaltıdan sonra attık kendimizi dışarı:


 bizimkiler önce park yaptılar.Oğlum çılgın gibi kaydırakdan kayıyor.(bu ara etrafda 2 yaş çocukları var onlar anneleri ile kayarken millet bizimkileri yalnız kaydırdığımı görünce şaşırıyorlar) Maşallah deyin lütfen...Oğlum etrafdan görüp yüzüstü kaymaya başladı.Sonra da Defne tabi ki ama daha kısa mesafeli kaydırakdan.Resmen bitmiyor enerjileri...

Sonra spor aletlerine geçilir :

Ordan da top oynamaya :


Kuzucuklarıma bir abla papatyadan taç hediye eder:

Mert ve Defne ile bir yerlere gitmek gerçekden bir ayrıcalıkdır.İkiz oldukları için mi, çirkin oldukları için mi bilmem ama her yerde her zaman fanatikleri vardır.Ve ayrıldığımız her yerden Defne ve Mert in adı bilinir.İsimleri ile iyi günler denir.(allahım kuzucuklarımı nazarlardan koru...Tüm kuzucukları da)
Sonra eve yolculuk içi yola koyulur.Ama kuzucuklar yolda uyuyacakları için meyveleri yedirilir

Kaçınılmaz gerçek yolda uyunur ve evde uykuya devam edilir.
Akşamada dostlarla balık ziyafeti yapılır.


24 Mart 2012

3. TRAŞIMIZI OLDUK....


Oğluşumun saçları uzadı için kulağı kaşınıyor olabilme ihtimalini ortadan kaldırmak için  bugün traş işlemini gerçekleştirdik.Babasının bir önceki traşda çok ağladığını söylediği için ebebeke randavu aldık.Mert'ciğim ordaki arabalı kolduk ve bir sürü oyuncakla oynarken ve bir tarafdanda ben elli tane cümle kurarken abi saçlarımızı kesti.Oğluşumda hiç ağlamadı.Bu stresli olayda bitti çok yakışıklı oldu oğluşum.

YİNE İP BASKISI....


23 Mart 2012

18.AY AŞIMIZ....

Oğluşum birkaç gündür kulağını kaşıyıp gecelerinde ağlayarak uyanması beni huzursuz etti.Sağlık ocağına gidip kulağını göstereyim dedim.Ve sabah kahvaltıdan sonra yürüyerek sağlık ocağına gittik.Ordaki herkes sağolsun çok ilgilendiler bizle.Kuzucuklarımın boğazları, kulakları ve ciğerleri çok iyi dedi doktor teyzesi.Bende rahatladım açıkcası.Bu ara 18. ay aşısı aklımıza geldi.Onu yaptırdık.Ben aşı sırasında kapının dışında bekledim.(okuduğum kitapda ağrılı uyaran sırasında anne bebeğin yanında olmamalı ama işlem biter bitmez odaya girmeli sarılmalı diyordu) İşlem bitince bana seslendiler.İkiside aşı olurken ağlamadılar .Çok mutlu oldum.Hemşire ablası bile aferim size deyip yolculadılar bizi.
Benim kuzucuklarım artık büyüyor .Söyleneni ve gösterileni anlıyorlar.

22 Mart 2012

KUZUCUKLARIMA ZİYAFET...


Geçenlerde gittiğimiz yerde yediğim perişen kurabiyenin tadı hala ağzımda olunca.Kuzucuklar öğlen uykusundayken yapayım dedim.Birde sevgili elçin'ciğimin kabartmalı bohça tarifi meşhur bu aralar ondan deneyelim deyip kolları sıvadık.Fakat aksilik peşimizi bırakmadı.Evdeki yaş mayanın tarifi geçmiş.Hemen kapıcı aranır istenir.Aksilik ya marketde de yokmuş kuru maya ile yapalım dedik.Ama istediğim gibi olmadı.Kurabiye harika oldu.Tabi kuzucuklarım uykudan uyanıp mutfağa gelir ve mamaları görünce deli olurlar.Hemen mama sandalyesine oturup hepsi afiyetle yenir.Siz yeyein yeterki aşklarım ben size hep yaparım.Artık kuzucuklarım nerdeyse çorbayı bile kendileri yiyorlar.Defne daha az ortalık batırıyor e kız çocuk farkı.Oğlum ise her yemekden sonra kıyafet değiştiriliyor bir şekilde batırıyor .Birde oğlum çorba dışındaki herşeyi mama sandaylesinin mama koyma yerine döküyor ve ordan yiyor.( oğlum tabağa karşı) Rahat çocuk işte...

21 Mart 2012

GÜNEŞ MERHABA DİYOR...

Uzun süredir soğuk havalardan dolayı evlere hapis olduk.Ben ve çocuklar çok bunaldık.Bugün güneş bize merhaba deyince attık kendimizi dışarıya önce yürüyüşe sonrada parka tabiki de.Kızım uzun süre salıncakdan inmedi.Oğluşumsa önce kaydırak sonra tahtaravali ve en sonda salıncakla sonlandırdı .Kaydırağa bazen dört el bazende korkuluklarından tutarak çıkıyorlar.(anne ikisinede izin veriyor nede olsa park dönüşü duş alınıyor genelde)Önce düz kaydırakdan kaydılar sonra dönen kaydırağı denemek istediler yapabilirler mi derken hadi deneyelim dedik ve başardılar.İkiside o kadar mutlular ki anlataman.


Daha sonraki günler topda getirdik oğlum kendine bir arkadaş bulup futbol sahasında top onadılar.
Etrafdaki,  sahipleri olan köpekleri sevmekden ikiside çok keyif alıyorlar.İnşaallah analarına benzemeyip hayvanları sevecekler.
Şaleledeki ördeklerin peşinden ayrılmıyorlar.Onları mama getirip hergün besliyoruz.


Güneşli hava bana ve çocuklara iyi geldi gerçekten.Sabah kahvaltıyı yapıp onbuçuk gibi atıyoruz kendimizi dışarı ruhumuz, gönlümüz ne istiyorsa onu yapıyoruz.Sonra uyku saatine yakın eve gelip sütümüzü içip güzelce uyuyoruz.(hem onlarda yorulup birazcık daha fazla uyuyorlar.)uyanmaları 15:00 buluyor sonrada yemek derken akşam serinliği düşmüş olduğu için sabah çıkmak daha keyifli bizim için...