8 Eylül 2010

VE SONUNDA...



Sonunda beklenen gün geldi. Pıtırcıklarımı Ramazan Bayramından bir gün önce elime aldım. Doğum sabahı hissettiklerimi anlatmam o kadar zorki bir tarafda korku ama bir tarafda bir an önce pıtırcıklarıma kavuşma heyacanı vardı. Sabah 8 de doktorumuzun gelmesi ile pıtırcıklarımın kalp sesi için nts ye bağlandık ve 8:15 de ameliyathaneye aldılar. Beni tanıyanların tahmin ettiği gibi iki göz iki çeşme ameliyathaneye gittim.Ama o kadar güzel bir duygu ki bu hastane koridorunda tüm sevdiklerim ve ailem vardı.(Tabi onlarıda ağlatmayı başardım)İlk olarak kızım Defne 8:46 da daha sonra oğlum Mert 8:47 de DÜNYAYA MERHABA  dediler.Ameliyathanede ayılmayı beklerken gözlerimi açtığımda ilk sorduğum soru çocuklarım nasıl? Doktor hanım ikisininde çok sağlıklı olduğunu söyleyince üzerimden büyük bir yük kalkmış gibiydi.Daha sonra  odaya çıktım.Odaya çıktığımda pıtırcıklarım gelmemişti. Daha sonra geldiler ve kalbim heyacandan yerinden çıkacak gibiydi.Onları gördüğüm an hissettiklerimi anlatamam. Bunlar dünyanın en tatlı varlıklarıydı(Tabi yılana yavrusu güzel gelir:-))))Kızım siyah saçlı ve küçüçük, oğlum ise aşkımın kopyası sanki birileri küçültüp Fatih'i oraya koymuş ama ikiside birbirinden tatlı.Bundan sonra tüm hayatımız bu iki güzelle olacak.Şimdiden sizleri çok seviyorummmmmmmmmmmmmmmmmm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder